Biraz önce çektiğim fotoğrafları yükledim bilgisayara, tek tek baktım herbirine, videoları izledim yeni baştan. İçim cız etti, şimdiden çok özledim hem onları, hem memleketimi. Eşimle, ne işimiz var Ankara da diye diye geldik bütün yolu. Sevmiyoruz ama emekliliği bekleyeceğiz mecburen. Sizlerde görün istiyorum o güzellikleri...
Orada yediğim dutların lezzetini hiçbiryerde almadım.
Giderken kızımın kuzenini de aldık götürdük. Küçücük çocuk bile hayran kaldı köyümüze. Toprakla otla böcekle bütünleşti bütün gün. Biz annemle tarla yapıp gübrelerken, onlarda huzurla yola yatıverdiler karşı evleri izleyerek :)
Tepelere tırmanıp çiçek topladılar.
Anacığımı lahana çiçeklerinin içinde çektim :)
Ayasofya yı gezdik hep beraber.
Atatürk'ün Köşkünü ziyaret ettik. Türk halkına tüm mal varlığını armağan ettiği Vasiyet Odasına baktık dakikalarca. Nasıl duygu ve düşüncelerle yazmış diye geçirdim içimden. Böyle bir lider daha gelmedi dünyaya...
Oradan da 1856 dan buyana hizmet veren meşhur tarihi Kalkanoğlu Pilavcısına götürdü bizi babam. Trabzon'a giderseniz uğramadan dönmeyin, gerçekten çok lezzetliymiş, ününü hakediyor :)
Bunca yıldır giderim memeleketime ama bir türlü kısmet olmamıştı Hamsiköy'e gitmek. Hadi dedik bu sefer bizde tadına bakalım meşhur sütlacının. Ay Nisan olunca buralarda henüz karın kalkmadığını, buz gibi soğuğun iliklerimize işlediğini de deneyimlemiş olduk. Annem bol bol ısırgan otu topladı, ellerine batan iğnelerin acısı 2 gün sürdü :))) Sütlaça gelince, beklediğimiz gibi inanılmaz değildi, bildiğiniz sütlaç işte ama tabi çimlerin arasında gezinen ineklerden sağılan taze sütten yapılmış olması bizi cezbeden tarafıydı.
Hem annemin köyüne, hem babamın köyüne gittik ayrı günlerde. Tarla kazıp fasülye, bezelye, kabak ektik annemle. Piknik yaptık fındık bahçelerinde :) Hatta sahilde bile piknik yaptık, sanki herşeyi yapıp depolanıyormuş gibi yaşadıklarımız. İnsan şehire işe strese döndüğünde yine aynı özlemle yanıp tutuşuyor, sanki hiç gitmemişiz gibi...
Annem çocuklar sevinsin diye ateş yaktı bahçede, çalı çırpı topladık bir sürü attık üzerine. Çimlere uzanıp çıtırtısını dinledik hepberaber. Babam kiraz fidesi dikti, inşallah büyüyüp dalından yemek nasip olur hepimize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder